BASINA VE KAMUOYUNA
Kıymetli meslektaşlarım,
Basının Değerli Temsilcileri,
Baro Başkanımız Av.Hüseyin Geçilmez depremden etkilenen meslektaşlarımıza moral vermek amacıyla deprem bölgesinde olmasından dolayı bugün bizlerle değil. Sizlere, Baro Başkanımızın selamlarını ve sevgilerini iletiyorum.
Cumhuriyetimizin 100. Yılında Avukatlar gününü daha coşkulu, mutlu ve umutlu kutlamak isterdik. Ancak bilindiği üzere ülkemiz, kısa süre önce yüzyılın felaketi olarak adlandırılan ve 11 ilimize etki eden, resmi rakamlara göre 50.000 civarında kişinin ölümüne sebebiyet veren deprem felaketini yaşamıştır. Yaşadığımız ve uzun yıllar yaşamaya devam edeceğimiz bu acının içerisinde 5 Nisan Avukatlar gününü kutla(ya)mıyoruz.
Başta deprem felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımız, meslektaşlarımız olmak üzere mesleğimize yıllarca hizmet etmiş fakat bugün aramızda bulunmayıp ebediyete intikal etmiş meslektaşlarımızı saygıyla ve rahmetle anıyoruz.
Deprem sürecinde yardımlaşmayı ve dayanışmayı gördük. Acıyı birlikte yaşadık, birlikte çözüm aradık. Ülke olarak zor günlerde nasıl birlik ve beraberlik içerisinde hareket edildiğini gördük ve belki de bu birlik beraberlik önümüzdeki günler ve yıllar için de bizlere bir umut oldu.
Ülke olarak maalesef zor dönemlerden geçiyoruz.
Cumhuriyetimizin 100. Yılında vatandaşlarımıza mecbur bırakılan bu yaşam, hak ettikleri bir yaşam değildir.
Avukatlık mesleği de tahammülü mümkün olmayan zorluklarla karşı karşıyadır. Bizler mesleki yönde yaşanan sorunların çözümüne yönelik düzenlemeler beklerken ülkeyi yönetenler tarafından Avukatlar ve Barolar aleyhine düzenlemeler yapılmaya devam edilmektedir. Huzur içinde hukukun üstünlüğünü savunmak zorunda olan avukatların güvencelerinin her geçen gün artacağı yerde yerinde sayması hatta geri gitmesi üzüntü vericidir.
Önceki yıllarda olduğu gibi bu yılda meslektaşlarımız, kamu hizmeti niteliği taşıyan mesleki görevlerinin ifası sırasında saldırılara maruz kalmışlardır. Avukata yapılan saldırılar artık son bulmalıdır.
Bugün ekonomik kriz nedeniyle genç meslektaşlarımız ofis açamamakta, ofis kiralarını ödeyememekte, mesleki faaliyetlerine evlerinden devam etme mecburiyetinde bırakılmaktadır. Sayısı giderek artan Hukuk Fakültelerinden mezun genç meslektaşlarımız kaderleri ile baş başa bırakılmaktadır.
Ekonomik olarak mesleki standartların yükseltilmesi, mesleğin sürdürülebilirliğinin güvence altına alınması, sorunların çözüme ulaştırılması avukatın olduğu kadar devletin, hukukun üstünlüğünün, demokratik toplumun korunması ve geliştirilmesi için zorunludur. Unutulmamalıdır ki kadın cinayetlerine, çocuk istismarına, hak gasplarına karşı ve toplumsal adalet için mücadele eden Avukatlardır ve Avukatlar Türkiye Cumhuriyeti Devletinin anayasal hukuk devleti niteliğinin güvencesi ve koruyucularıdır.
Bu özel günümüzde sizlere Avukatlık mesleğinin önemini, hukuk devletini, yargı bağımsızlığını ve UMUDU daha fazla anlatmak isterdik. Ancak maalesef önceleri coşku ve umutla kutladığımız avukatlar gününü, içimizde yaşadığımız acı ve yüklendiğimiz tarihi görev bilincimiz ile geçirmekteyiz. Adaleti ve demokrasiyi, insan yerine konmayı, insanca yaşamayı hepimiz çok özledik. Mecbur bırakıldığımız bu yaşama ve ciğerlerimizi yakan bu acıya Avukatlar olarak bizler sessiz kalamayız. Yargının kurucu unsurlarından olan ve bağımsız savunmayı özgürce temsil eden Avukatlar olarak bizler, aynı zamanda bir hak savunucusu ve talepçisi olarak demokratik düzenin ve yaşamın hukuka ve anayasal haklara uygunluğu tarihi görevlerimizden bir tanesidir.
Ülke olarak yaşadığımız bu zor ve önemli günlerde umudumuzu kaybetmemeliyiz ve mücadeleden asla vazgeçmemeliyiz. Cumhuriyetimizin 100. Yılında, bu ülke topraklarının nasıl kazanıldığını ve uğruna ne bedellerin ödendiğini hatırlayıp değerlerimize her zamankinden daha fazla sahip çıkmalıyız.
Cumhuriyetimizin 100. yılında, 5 Nisan Avukatlar gününde Antalya Barosu Avukatları olarak sizlere söz veriyoruz. Avukatlar olarak bizler yüklendiğimiz tarihi görev bilincimiz ile Cumhuriyetimizin temel değerleri, İnsan hak ve Özgürlükleri, Hukukun üstünlüğü ve belki de artık en önemlisi adil bir yaşam için mücadelemizi devam ettireceğiz. Laik, sosyal, demokratik hukuk devleti ilkesine dayalı Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı aydınlık yolda yürümeye devam eden biz avukatlar, hukuk devleti idealine ulaşacağımıza dair inancımızı, umudumuzu hiç yitirmedik ve asla yitirmeyeceğiz.05.04.2023
ANTALYA BAROSU BAŞKANLIĞI