AKDENİZ BÖLGE BARO BAŞKANLARINDAN ANTALYA CUMHURİYET BAŞSAVCI VEKİLİNİN AÇIKLAMALARINA VE VİRANŞEHİRDEKİ TERÖR SALDIRISINA ORTAK TEPKİ…
“TOPLUM YARGI ELİ İLE TEHDİT EDİLEMEZ”
Türkiye Barolar Birliği tarafından düzenlenen Stajyer Avukatlar Kurgusal Duruşma Yarışması Akdeniz Bölge Elemeleri için Mersin’de bulunan Antalya, Adana, Hatay, Mersin ve Osmaniye Baro Başkanları, Antalya Cumhuriyet Başsavcı Vekilinin twitter hesabında paylaştığı “Referanduma Hayır oyu vereceklerin, PKK’ya destek oyu vermiş olacaklarına ve PKK ile aynı muameleyi göze alacaklarına” dair açıklamaya ve Viranşehir’deki terör saldırısına ortak tepki gösterdi:
Şanlıurfa ili, Viranşehir İlçesi, Yenişehir Mahallesindeki Savcılar Sitesinde bulunan adliye personelinin ikamet ettiği lojmanlara dün akşam (17/02/2017) saat 20:40 sularında patlayıcı yüklü bir aracın uzaktan kumanda ile infilak ettirilmesi yolu ile terör saldırısı gerçekleştirilmiştir.
Bu saldırıda lojmanlarda görevli mahalle bekçisi İbrahim KETE ile zabıt kâtibinin 11 yaşındaki erkek çocuğu şehit olmuş ve 15 yurttaşımızda yaralanmıştır.
Bölücü ve kökten dinci tüm terör unsurlarına ve bu canilere karşı uluslararası birlik mutlaka sağlanmalıdır.
Terör bu toprakların kaderi değildir!
Bu terör saldırısı sadece yargı görevi yapanlara değil aynı zamanda hukuka ve adalete yapılmıştır.
Hâkim, savcı ve zabıt kâtiplerine dönük bu terör saldırısını şiddetle kınıyoruz.
Anayasa değişikliği ile ilgili 16 Nisan 2017 tarihinde yapılacak referandumda kişilerin kullanacağı evet veya hayır oyu tamamen kişisel değerlendirme çerçevesinde özgürce kullanılabilecek demokratik bir haktır.
Referandumda yapacakları tercih nedeni ile vatandaşlarımızın bu özgürlüklerini kullanırlarken, tercihlerinden dolayı soruşturmaya uğrayacaklarını, yasa dışı terör örgütü ile özdeş olacaklarını ima eden bu anlayışın, kişilerin düşünce ve ifade hürriyetini sağlamakla yükümlü bir yargı mensubu tarafından dile getirilmesi üzüntü verici bir durumdur.
Kendisi gibi düşünmeyene ve yaşamayana tahammülü olmayan, ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı bu yaklaşımla ne yazık ki hukuk devleti yok sayılmıştır ve özgürlüklere kelepçe vurulmuştur.
Yargı mensupları ve kamu görevlileri hukuka uygun davranmakla yükümlüdürler. Kamu görevlisi olsa bile, kişiler elbette bir tercihte bulunma hakkına sahiptirler; ama bulundukları mevkiiyi bu tercihlerine silah yaptıkları takdirde bundan zarar görecek olan toplumsal barışımız ve hukuk devleti olacaktır.
Hiçbir savcı ve kamu görevlisi demokratik tercihlerinden kaynaklı olacak şekilde vatandaşı tehdit edemez ve suç işleyemez.
Açıkça hukuka aykırı olan ve suç teşkil eden bu davranış nedeni ile gerekli yasal işlemleri yapmak üzere Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunu göreve davet ediyoruz.
Küsmece yok!..